Adana Demirsporlu Emre Akbaba’dan Fenerbahçe itirafı: Galatasaray…

AJANSSPOR HABER

Sezon başında Galatasaray'dan bonservisiyle Adana Demirspor'a transfer olan Emre Akbaba, Alanyaspor'da oynadığı devirlerde Galatasaray ve Fenerbahçe'den gelen transfer teklifine dair Fransa basınına açıklamalarda bulundu. İşte Akbaba'nın açıklamaları...

''İyi bir oyuncu olduğumu söyledi''

Antalyaspor periyodunu anlatan Akbaba, Samuel Eto'o ile yaşadıklarını hakkın sorulan sorulara yanıt verdi. Akbaba, "Kiralık döndüğümde Samuel Eto'o benimle çok konuştu. Düzgün bir oyuncu olduğumu söyledi. Kulüpten ayrılmak istememi kabul etmedi. Ben bu türlü bir beşerim. İçimden gelen anlık hislerim olabiliyor. Bazen de kendimi tutmam imkansız olabiliyor. Alanyaspor'u tercih ettim. Alanyaspor geri adım üzere görünse de daha yüksek bir maksada ulaşmama yardımcı oldu. Bugün Galatasaray'da oynayabildiysem bunu Alanyaspor'a borçluyum" tabirini kullandı.

''Bu rekoru kırabileceğimin bile farkında değildim''

"Alanyaspor'da 67 golle efsane oyuncu olduğunun farkında mısın?" sorusuna Akbaba, "Dürüst olmak gerekirse bu rekoru kırabileceğimin bile farkında değildim. Rizespor'a attığım golün akabinde kulübün toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla ne elde ettiğimi anladım. Montfermeil'den gelip bu türlü bir duruma gelmekten dolayı çok gurur duydum tabi" yorumunu yaptı.

''Fenerbahçe'de istedi lakin...''

Galatasaray'a transfer olduğu periyot Fenerbahçe'nin de istediğini açıklayan Akbaba, "Alanyaspor'un Fenerbahçe ile bir muahedesi vardı fakat ben yalnızca çocukluğumun, hayallerimin kulübü olan Galatasaray'da oynamayı düşündüm. Ülkedeki büyük kulüpler beni istedi ve bu beni keyifli etti. Fakat benim tercihim çok açıktı. Seçimimi kalpten yaptım. Ayrıyeten Şampiyonlar Ligi oynayacaktık. Nasıl reddedeyim?" dedi.

''Canım çok acımıştı ancak yapabileceğim hiçbir şey yoktu''

Galatasaray forması giydiği periyotta Erzurumspor maçında yaşadığı sakatlığı anlatan Akbaba, "Galatasaray periyodu yeterli başladı. İsveç'e karşı Türkiye formasıyla da gol atmıştım, asist yapmıştım. Porto maçından evvel ayak tarak kemiğim kırıldı. Uzun bir müddet boyunca oynayamadım. Dönem boyunca sürdü bu. Şampiyonlar Ligi'nde ailem ve arkadaşlarımın önünde Parc des Princes'te oynama fırsatını bile kaçırdım. Canım çok acımıştı lakin yapabileceğim hiçbir şey yoktu" dedi.

''Çok güç vakitlerim oldu''

Sakatlık yaşadığı periyotları anlatan Emre Akbaba, tek başına su alamadığını açıkladı. Akbaba, "Zaten 3 ay boyunca alçıyla dolaştım. Tek başıma bir bardak su bile alamıyordum. Çok sıkıntı vakitler geçirdim. Ancak dönmeyi başardım. Bu sefer de dönem sonuna hakikat fibula kemiğim kırıldı. Tam manasıyla kabusu yaşadım diyebilirim." tabirlerini kullandı.

''Belki futbolu bile bırakabilirdim''

"Birkaç ay içinde iki büyük kırıktan nasıl kurtuldun?" probleme ise Emre Akbaba, "Dediğiniz üzere tahminen futbolu bile bırakabilirdim. Lakin benim pes etmeyen bir üretim var. İkinci sakatlığımda kaval kemiğimin durumunu görünce, "Kahretsin, çok kötü" dedim. Lakin çabucak akabinde alanlara dönmeyi ve bir an evvel süreci atlatmayı hayal ettiğim. Allah'ın verdiği bir imtihan. Bu böyledir. Her vakit, bana makus bir şey olduğunda daha kötüyü hatırlarım. Ben inançlı bir beşerim. Bu da benim moralimi bozmamayı ve bir şeyleri kabullenebilmemi sağladı" karşılığını verdi.

''Bir an için öleceğimi sandım''

Emre Akbaba, 2011 yılında ismini duyurduğu ve herkesin dikkatini çektiği anı ise şu formda anlattı;

"Avrupa'nın dört bir yanından gelen 250 Türk asıllı amatör futbolcuyu bir ortaya getiren, Türkiye'de transfer periyodunun başlamasına 1 hafta kala bir tertip vardı. Orada Üstün Lig ve 1. Lig takımlarının gözlemcileri de bulunuyordu. Önemli bir fırsattı. Birkaç idmandan sonra Antalyaspor'un gözüne girdim. Profesyonel gruba katılmadan evvel idari süreçleri yapmak üzere Fransa'ya keyifli biçimde döndüm. Bazen Fransa'da, ailemin, arkadaşlarımın önünde oynamayı düşünüyorum. Hoş olurdu. Hakkımda birtakım transfer dedikoduları duydum lakin rastgele bir resmi teklif olmadı. Bugün çok savlı bir kulüp olan Adana Demirspor'da oynuyorum. Şu an âlâ bir takıma sahibiz ve şampiyonluk yarışında iddialıyız. Yani her şey yolunda ve düzgün gidiyor. İdmanın ikinci gününde midem bulanmaya başladı. O kadar çok titremeye başladım ki bana duş yapmanın âlâ geleceğini düşündüm lakin bir anda bayıldım. Uyandığımda gözümü hastanede açtım ve bir an için öleceğimi sandım. Orada 1 hafta kadar kaldım. Hekim bana kanımda enfeksiyon olduğunu ve beni almamaları gerektiğini söyledi. Ben de Fransa'ya döndüm. Eylül ayıydı ve mesleğim ismine bir tahlil bulabilmek için Montfermeil'den hocamı görmeye gittim'' dedi.

Tecrübeli futbolcu, "Hocam bana kimi kulüplerin ilgi duyduğunu söyledi lakin imza atmak için çok geçti. Bu yüzden Bobigny'ye gittim. Sonra Antalyaspor'dan antrenörler aradı ve benimle irtibata geçti. Antalya'ya gitmeme evvel müsaade çıkmadı. Ailemle birlikte vakit geçirdim. Tabibin söyledikleri moral olarak beni 'karışık' hissettirdi. Düşünün; Montfermeil'den Muhteşem Lig'in ekiplerinin kapılarına kadar gidiyorsunuz, hayaliniz gerçekleşecek lakin bir hastalıktan ötürü olmuyor. O devirde yaşadığım en hoş şeylerden biri eşimle tanışmam oldu" sözünü kullandı.