Ankara’da hayvanseverler isyanda: Sokak hayvanları 6. kere zehirlendi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı Yaşamkent semtinde 1 ay evvel hayvanseverlerin ‘Yıldız’ ismini verdiği köpek zehirlenerek öldürüldü. Zehirlenme olayından 2 gün sonra ise ‘Zeynep’ isimli bir köpek daha zehirlenerek öldürüldü. 1 ay sonra ‘Kıvanç’, ‘Şanslı’ ve ‘Dayı’ isimli üç köpek daha zehirlendi. Köpeklerden ‘Kıvanç’ ölürken, ‘Şanslı’ ve ‘Dayı’ son anda hayvanseverler tarafından kliniğe yetiştirilerek kurtarıldı.

Ama Yaşamkent’te hayvanları zehirleyen ve teşebbüs eden kişi yahut şahıslar bu olaylarla yetinemeyerek, ‘Dayı’ isimli kangal kırması sokak köpeğini tekrar zehirledi. ‘Dayı’ yardım istercesine kendisini besleyen ve bakımını yapan hayvanseverin yanına koştu. Durumu fark eden hayvansever, ‘Dayı’yı tuz yedirerek ve kusturarak birinci müdahaleyi yapmasının akabinde kliniğe yetiştirdi. Burada ağzından köpükler çıkarak hayat çabası veren ‘Dayı’, iç kanamalarına ve 4 defa entübe edilmesine karşın hayata tutundu.

Yaşamkent semtinde 8 yıldır sokak hayvanlarını besleyen ve bakımını yapan 49 yaşındaki hayvansever İstek Mermerci, hayvanların zehirlenmesine isyan etti. Mermerci, her akşam Yaşamkent Korhan Kuruçay Parkı’nın yanında köpekleri beslemek için hazırladığı kulübeye mama götürürken hem site sakinlerinden hem de sokaktan geçenler tarafından hakarete maruz kalmasına karşın vazgeçmedi. 5 köpeği zehirlenen ve üçü ölen Mermeci, parka güvenlik kamerası konulmasını ve “seri katil” olarak isimlendirdiği hayvanları zehirleyen kişi yahut şahısların bir an evvel yakalanmasını istedi.

Dilek Mermerci ölen köpekleri için mezar yaparken, birebir etrafta bakımını yaptığı ‘Peri’, ‘Body’, ‘Sürmeli’ ve ‘Hulusi’ isimli köpekleri ise zehirlenme tehlikesine karşı klinikte kafese kapatarak bakımlarını yapmak zorunda kaldı. 49 yaşındaki Mermerci, meskeninin önündeki Yaşamkent Korhan Kuruçay Parkı’ndaki sokak köpeklerine sekiz yıldır baktığını belirterek, “Bundan bir ay evvel ‘Yıldız’ ve ‘Zeynep’ ismindeki köpeklerimi bir gün meyyit olarak buldum. Evvel birini buldum. İki gün sonra başkasının ölüsünü buldum. Ağızlarından köpük ve kan gelmişti. Zehirlendiğini anladım. Daha sonrasında her yere başvurduk lakin bununla ilgili bir dönüş olmadı. Bir ay sonrasında ‘Kıvanç’ isimli köpeğimiz, bu parkın karşısında akşam iftar saatine yakın bir saatte öldü. Lakin yanında bir de kuş vardı. Birebir insanın yaptığını düşünüyorum” diye konuştu.

“Yaşamkent Korhan Kuruçay Parkı’nda katil var” diyen istekli Dilek Mermerci, “Seri bir katil. Hayvanların yakasını bırakmadı. Bu ‘Kıvanç’tan dört gün sonra tekrar ‘Dayı’ ismini taktığım kangal kırması köpeğim konutumun önünden koşarak güvenlik kulübesine geldi. Hayvan kendini gösterdi bana ‘kurtar beni’ dercesine. Çabucak indim aşağıya. Birinci müdahaleyi yaptım ancak daha sonrasında çok makus şeyler yaşadık. Şu anda da hayati riski var. Umarım bir şey olmaz. Organları ziyan gördü” dedi.

“ARTIK BU OLAYLARIN DURMASINI İSTİYORUZ”

Bu zehirlenme olaylarının akabinde panik olduklarını lisana getiren Mermerci, “Diğer kalan çocukların buradan alınması gerekiyordu. Hepsini aldık kliniğe yerleştirdik. Onlara inançlı bir ortam sunmamız gerekiyor bu saatten sonra. Lakin artık bu olayların durmasını istiyoruz hayvansever olarak. Bugün benim parkımda oldu, yarın öbür bir alanda olacak. Bu seri katil kimse, istenildiğinde bulunur. Bütün yetkililere sesleniyorum. Lütfen artık bir tahlil bulun. Caydırıcı cezalar olsun” tabirlerini kullandı.
Mermerci, köpeklerin saldırgan olmadıklarını da söz ederek, “Köpeklerde saldırganlık diye bir şey yok. Onların doğal hayat alanları. Beşerler şunu istiyor; yalnızca biz yürüyelim, yalnızca biz gezelim, havlamasın, yanımıza gelmesin. Yani hiçbir formda nefes almalarını istemiyorlar. Bu türlü bir şey olmaz. Allah yaratmış bunları. Bizi nasıl yarattı, onları da yaratmış. Onların da ömür hakkı var, kimse alamaz ki. Maalesef bu türlü olmuyor bizim ülkemizde” dedi.

‘Kıvanç’ isimli köpeğin vefatından iki gün evvel sitede bir daireyi ziyarete gelen bir konuğun kendisine ve köpeklere hakaret ettiğini öne süren Mermerci, şunları söyledi:
“Bu konuğun Mercedes marka arabası vardı. O beyefendi, ben yeniden beyefendi diyeceğim, insanlığımı bozmayacağım zira küfür etti kendisi bana. Kendisi tehdit etti köpeklerimi. ‘Bunların başına sıkarım. Buraya mama dökmeyeceksin.’ ‘Beyefendi, ben buraya parkın içine dökmüyorum. Alanlarımız var. İki tane besleme noktam var. Uzun müddettir bu türlü besleme yapıyorum’ dememe karşın anlatamadık. Arttan hakaret etti. Bu geride gördüğünüz meskenlerden daima bir halde hakaret, daima bir arbede. İnsanlara kendimi anlatamadım. Bu çok nahoş bir şey. Parkta güvenlik olmaması en büyük sıkıntımız. Bu kadar olayı duyuyor yetkililer ancak şuraya bir tane güvenlik vermediler. Kamera olması gerekir. Burada çocuklar var, beşerler var. Bura belediyenin parkı değil mi? İstedikleri vakit her yere her şeyi yapabiliyorlar lakin maalesef biz de bu türlü bir şey yok. Üstünden bir aydan fazla bir mühlet geçti. Dört tane köpeğim zehirlendi. Birini şu anda kurtardık lakin lütfen artık güvenlik tedbirleri alınsın.”

“TOPLAMDA ÜÇ YAHUT DÖRT SEFER ENTÜBE EDİLDİ”

Yaşamkent’te hayvan hastanesinde hayvanseverlerin yaptığı birinci müdahalenin akabinde ‘Dayı’nın tedavisini devralan Veteriner Tabip Eren Murat Aktaş ise, ‘Dayı’nın tedavi sürecine ait şunları anlattı:
“‘Dayı’nın bize bu ikinci gelişi bir hafta içerisinde. Bir hafta evvel geldiğinde yeniden zehirlenmiş fakat daha az bir zehir bedenine karışmıştı. Ancak bu gelişinde sisteme karışan zehir ölçüsü çok fazlaydı. Akşam 7.30-8 civarında hastanemize getirildi. Doğal kusturdu hayvansever arkadaşlarımız. Kusturulması sebebiyle toksinlerin bedene karışması çok daha az oldu lakin tekrar de bütün sistemleri etkileyecek kadar bir toksin bedene karışmıştı. Burada bilhassa gece boyunca sabaha kadar aygıta bağlı bir biçimde kaldı. Toplamda üç yahut dört sefer entübe edildi. Toparladı, sonrasında kötüleşip tekrar entübe edildi. En son dün öğle yeni yeni kafayı kaldırmaya başlayarak tekrardan hayati riski devam etmekle birlikte daha da rahatlamış oldu.”
Hayvanları zehirleyen etkenin fare zehri olabileceği ihtimali üzerinde duran Tabip Aktaş, “İnsanların da kolay kolay ulaşabildiği zehirlerden bir tanesi. Bütün sistemleri kanatarak tesirini gösteriyor. Zati ‘Dayı’da da bu semptomların hepsini gördük. Bütün teneffüs ve sindirim sistemi kanıyordu” dedi.