Bakan Akar: Pakistan’la münasebetlerimiz daha da derinleşecek

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif’in de katıldığı “Pakistan MİLGEM Projesi Kapsamında İnşa Edilen Üçüncü Geminin Denize İniş, Açık Deniz Karakol Gemisi Projesi Birinci Gemisi Blok Kızağa Koyma ve İkinci Gemisi Sac Kesim Töreni”nde, gemilerin Türkiye ve Pakistan ile iki ülkenin silahlı kuvvetlerine iyi olması temennisinde bulunarak kelamlarına başladı.

Pakistan ve Türkiye ortasındaki esaslı dostluk ve kardeşlik bağlarına vurgu yapan Akar, “Pakistanlı kardeşlerimizle ortak yürütülen MİLGEM projesi de geçmişten gelen bağlantılarımızı, geleceğe çok daha güçlü bir halde taşıyacak manalı ve tedbirli bir projedir” diye konuştu.

Üretilen ve üretilecek olan gemilerin iki ülkenin savunma ve güvenliğine değerli katkılar sağlayacağını lisana getiren Akar, jeopolitik gelişmelerin hızlandığı, mevcut problemlere yenilerinin eklendiği, güvenlik korkularının en üst düzeye çıktığı bir devirden geçildiğini belirtti.

Akar, böylesi bir devirde Türkiye olarak tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerini, proaktif davranarak savunma ve güvenlik ile ilgili her türlü önlemi almaya ve bu yeni periyodun koşullarına hazırlanmaya uğraşında olduklarını belirterek, “Köklü tarihi, coğrafyası, kıymetleri, dinamik nüfusu ve güçlü ordusuyla artık dünyada güvenlik üreten bir ülke pozisyonuna gelen Türkiye, zat-ı devletlerinin milletlerarası alanda kurduğu çok boyutlu münasebetlerle özne haline gelmiş, ülkemizin tesir alanı üç kıta, ilgi alanı tüm dünya olmuştur” tabirini kullandı.

Cumhuriyetin, 100’üncü yılına yaklaşırken Ulusal Savunma Bakanlığının da bölgesel ve global güvenlik için yeni yaklaşım ve stratejilerle başta hudutların güvenliği ve terörle uğraş olmak üzere Cumhuriyet tarihinin en ağır ve en tesirli faaliyetlerini icra ettiğini vurgulayan Akar, şunları söyledi:

“Kahraman ordumuz, nerede olursa olsun, tehlike nereden gelirse gelsin, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlama azim ve kararlılığındadır. 19 Kasım’da başlatılan Pençe Kılıç Harekatı da bu kararlılığımızı tüm dünyaya bir sefer daha göstermiştir. Sonlarımızın ötesinden maksat gözetmeksizin sivil yerleşim yerlerine alçakça ataklar düzenleyen terör ögelerine yönelik düzenlenen bu harekat kapsamında teröristlere ilişkin belirlenen amaçlar ateş altına alınmış, örgüte ilişkin çok sayıda barınak, sığınak, mağara, tünel, depo ve kelamda karargahlar tam isabetle imha edilirken 326 terörist de etkisiz hale getirilmiştir. Böylelikle teröristlerin inleri başlarına yıkılarak ülkemizin ve milletimizin güvenliğine kasteden hainlere büyük darbe vurulmuştur.”

Operasyonların BM Şartı’nın 51’inci unsurunda belirtilen yasal müdafaa hakkı kapsamında ve milletlerarası hukuka büsbütün uygun, komşu ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygılı biçimde icra edildiğini tabir eden Akar, “Sadece ve yalnızca terör ögeleri amaç alınarak, dini ve etnik kökenine bakılmaksızın saf beşerler başta olmak üzere tarihi, dini, kültürel dokular, hastaneler, sivil altyapı ile etrafın güvenliğine ve korunmasına hiçbir ordunun göstermediği kadar azami dikkat ve hassasiyet gösterilerek faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz” dedi.

Operasyonların artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir anlayışla en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edeceğini bildiren Akar, “Bugüne kadar icra ettiğimiz tüm operasyonlarda olduğu üzere birçok noktada müşterek ve eş vakitli olarak icra edilen Pençe Kılıç Harekatı da göstermiştir ki TSK, üstün operasyonel kapasiteye sahip dünyanın sayılı ordularından biridir” diye konuştu.

Bu düzeylere ulaşılmasında başta şehit ve gaziler olmak üzere tüm işçinin kahramanlık ve fedakarlıklarının yanı sıra yerli ve ulusal savunma sanayiinin geliştirdiği, üstün teknoloji eseri harp silah, araç ve gereçlerinin kıymetine vurgu yapan Akar, şunları kaydetti:

“Zat-ı devletlerinin liderliği, dayanak ve teşvikleriyle yüzde 80’ler düzeyine ulaşan yerli ve ulusal savunma endüstrimiz artık, TSK’nin gereksinimlerini karşılamanın yanı sıra dost, kardeş ve müttefik ülkelerin savunma gereksinimlerine karşılık verebilecek duruma gelmiştir. Gayemiz, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda savunma sanayiimizi global ölçekte faal, yerli ve yenilikçi bir anlayışla en üst düzeye taşımaktır. Bu nedenle ulusal istikbal gayreti olarak gördüğümüz yerli ve ulusal savunma sanayiimizi daha ilerilere taşımak için kamu, vakıf, özel dal kuruluşlarımız ve üniversitelerimiz ile tam bir ahenk ve sinerji içerisinde azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.”

– “DENİZLERİNİZ SAKIN PRUVANIZ NETA, YOLUNUZ BAHTINIZ AÇIK OLSUN”

Günümüz savunma ve güvenlik konseptinde dost ve müttefik ülkeler ortasındaki iş birliği ve dayanışma son derece değerli olduğunu belirten Akar, “Bu açıdan zat-ı devletlerinin çabalarıyla dünyada çok taraflı ve faal bir diplomasi ortaya koyan Türkiye, ‘Birlikte Çok Daha Güçlüyüz’ anlayışı doğrultusunda, dost ve müttefik ülkelerle başta savunma sanayii olmak üzere çabucak her alanda güçlü iş birlikleri ve stratejik iştirakler kurmaktadır” sözünü kullandı.

Bugün denize indirilen PN Khaibar’ın Pakistan Deniz Kuvvetlerine uzun yıllar hizmet edeceğine, önümüzdeki periyotta iki ülke ortasındaki münasebetleri daha da derinleştireceğine yönelik inancını paylaşan Akar, “ Deniz Kuvvetlerimiz için inşa edilen Akhisar ve Koçhisar Açık Deniz Karakol gemilerimizle de donanmamızın harekat kabiliyeti daha da artacak; böylece denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimiz çok daha güçlü bir halde korunacaktır” dedi.

Projede emeği geçenleri tebrik eden Akar, kelamlarını Türk ve Pakistanlı denizcilere yönelik “Denizleriniz sakin, pruvanız neta, yolunuz bahtınız açık olsun” sözüyle tamamladı.

-DENIZ KUVVETLERI KUMANDANINDAN ULUSAL SİLAH VURGUSU

Deniz Kuvvetleri Kumandanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu da dünya denizlerinde hak ve menfaat sağlama çabasının arttığına dikkati çekti.

Coğrafi pozisyonu nedeniyle Türkiye’nin bu husustaki çabasının kıymetine değinen Tatlıoğlu “Denizlerde süren bu güç gayretinde hak ve menfaatlerimizi korumak için her vakit misyona hazır çağdaş, vurucu gücü ve eğitim düzeyi yüksek yerli ve ulusal gemi, silah ve sistemler ile teçhiz edilmiş bir deniz kuvvetlerini tesis ve idame etmek her vakit öncelikli amacımız olmuştur” diye konuştu.

Hisar sınıfı açık deniz karakol gemilerinin inşasının sürdüğünü aktaran Tatlıoğlu, “Bu gemiler bu coğrafyada denizlerde güçlü olmak konusundaki kararlılığımızın yeni bir göstergesidir” dedi.

Bu gemileri yerli ve ulusal savunma sanayiinde ilerlemenin en yeni örnekleri olarak nitelendiren Tatlıoğlu, şöyle konuştu:

“MİLGEM sınıfı korvetler bugüne suadiye escort
kadar yaptıkları vazifelerle aktifliğini ispat etti. Dost ve kardeş ülke Pakistan Deniz Kuvvetleri için MİLGEM dizaynının tercih edilmesi, bu dizaynın dünyadaki benzerleriyle rekabet edebilecek düzeyde olduğunu göstermektedir. Bugün denize indirilen Khaibar korveti 15 Ağustos 2021’de inşa edilen Pakistan Deniz Kuvvetlerinin birinci MİLGEM sınıfı gemisi Babür korveti üzere iki ülke ortasında bir savaş gemisi projesi olmasının ötesinde asırlardır devam edip günümüze kadar ulaşan Türkiye ve Pakistan amasya escort
ortasındaki tarihi dostluk ve kardeşlik bağlarının somutlaşmış bir örneğidir.”