Günde 4,9 milyon somun ekmek israf ediliyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yaşar Üniversitesi Besin ve Tarım Topluluğu ile Meslek Yüksekokulu Besin Sürece Kısmı iş birliğinde “Başaktan Buğdaya, Undan Ekmeğe: Sürdürülebilir Üretim için Tahıl Kesiminin Değerlendirmesi” paneli düzenlendi. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleşen aktiflikte, alanında uzman bireyler besin israfı, glüten, artizan ekmek, enzim, tarım iktisadı üzere hususları anlattı.

Türkiye’de günlük 4,9 milyon somun ekmek israf ediliyor

Besin israfına dikkat çeken Konak Tarım ve Orman İlçe Müdürü Ruhşan Özdemir Çiftçi, “2050’de 10 milyar nüfus olacaksa besinin yetebilmesi için şu anki üretimin yüzde 60 artması gerekiyor. Dünyada 690 milyon insan açlıkla, 670 milyondan fazla insan ise obezite ile gayret ediyor. Her 3 besinden 1’i çöpe gidiyor. Türkiye’de günlük 4,9 milyon somun ekmek israf ediliyor. En çok kayıp meyve sebzede yaşanıyor. Üretilenin yaklaşık yüzde 50’si kayıp. Yılda 19 milyon ton besin çöpe atılıyor. En çok israf edilen eserin ekmek olmasının nedeni, taze tüketme alışkanlığımızın olması. Bölgemizde organik atıkları komposta dönüştüren hassas beşerler var. Kompost toprak zenginleştiricisi olarak tarımda da kullanılıyor. Bu bahiste müdürlük olarak, Gıdanı Koru Kampanyası çerçevesinde açık büfe kavramının toparlanması ve israfın önüne gecikmesinin üzerine gittik. Gıdanı Koru mutfak atölyelerinde, profesyonel bir mutfakta konut bayanlarını topladık ve israfı azaltmaya yönelik eğitimler verip yemekler yaptık” dedi.

Metaverse ile birlikte yapay besinler artacak

İklim krizi, kuraklık nedeniyle ziraî verimliliğin düşmesi sonucu tarımın geleceğinin Tarım 5.0 ve Metaverse tarım olduğundan bahseden Tarım Fütüristi ve Müellif Mine Ataman, “Yapay besinler, ‘Metaverse gıda’, yeni protein kaynakları, tarımın ve besinin olduğu kadar insan tipinin de geleceğini belirleyecek. Metaverse kozmosu gerçek hayatta şirketlerin yapmaya gücü yetmeyen deneylere, geniş kitlelere hitap eden araştırmalara yeni bir soluk getiriyor. Uzak ülkeler için üretilen bir ziraî eseri, gaye kitle Metaverse’de deneyimleyebilecek. Bundan 10 yıl sonra yapay besinlere bakışımız değişmiş, herkes yapay besinlere olan önyargısını atmış olacak. Gerçek ekmek, avokado, domates yalnızca yüksek gelirli şahısların sofrasında yer alacak. Düşük gelirliler yapay et tipi besinlerle beslenecek. Birçok kişinin tat kaynağı Metaverse besin olacak” diye konuştu.

Teşhis edilene kadar bir hastalık, sonra ise bir hayat biçimi

Gluten intoleransı ve Çölyak hastalığı hakkında sunum yapan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Besin Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, “Çölyak, dünyanın en eski genetik hastalıklarından biridir. Teşhis edilene kadar bir hastalık, teşhis edildikten sonra bir ömür biçimi olarak nitelendiriyoruz. Çölyak genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan, ince bağırsak sorunları ile karakterize edilen, hayat uzunluğu devam eden, tahıllardaki ‘prolamin’ proteinlerinin tüketilmesi sonucunda belirtiler veren bir besin intoleransıdır. Eserlere 20 mg/kg’dan düşük ise glütensiz, 20-200 mg/kg ortası glüten içeriyorsa glüteni azaltılmış ismini veriyoruz. Buğday dünya üzerinde satın alınabilecek en ucuz ve en yüksek protein kaynağıdır. Çölyak hastası değilseniz ve buğday tüketimini hayatınızdan çıkarırsanız birçok vitamin, mineral ve proteinden mahrum kalmış olursunuz. Her geçen gün glütensiz eser pazarı artıyor. Glütensiz beslenen şahısların yüzde 16.8’i çölyak hastası, yüzde 83.2’si ise çölyak ile bağlantısı olmayan şahıslar. Çok pompalanan bir pazar var, söylenen birçok şeyin gerçeklikle alakası yok. Glütensiz eserleri zarurî haller dışında mutlaka tüketmememiz gerekiyor” formunda konuştu.

Besin bölümünün büyümesi için enzim üretimi yerlileştirilmeli

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Kısmı Dr. Öğretim Üyesi Serdar Uysal “Dünyadaki meselelerin tahlillerinde en değerli sac ayaklarından birisi biyoteknoloji olacak. Enzimler besin kesimindeki süreçleri hızlandırır, çok daha çevreci ve sağlıklıdır. Ülkemizde bu dalın büyümesi, enzim, lipit, vitamin üzere teknolojik eserlerin yerlileştirilmesiyle mümkün olur” dedi.

Dünya buğday ihracatının yüzde 30’u Rusya ve Ukrayna’da

Ukrayna-Rusya savaşının tarıma tesirlerine değinen Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi İktisat Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Kahraman ise şunları söyledi: “Dünya buğday ihracatı 200 milyon ton. Bunun yüzde 30’u Rusya ve Ukrayna tarafından gerçekleştiriliyor. Ayçiçeği tohumu üretiminin yüzde 32’si, mısırın yüzde 19’u, arpanın yüzde 31’i bu ülkelerde gerçekleştiriyor. İthalat kısıtlamaları Rusya’ya yaptırım geldiği için bu eserlerin fiyatını artıracak. Rusya’dan Türkiye’ye toplam tarım eseri ithalatı 4.3 milyar dolar, tarım eseri satışımız ise 1.5 milyar dolar. Dış ticaret açığı kelam konusu, doğal olarak fiyatlara yansıması kaçınılmaz olacaktır.”