Muharrirlerin yorumu: Jesus’un Fenerbahçe’si Spaletti’nin Napoli’si gibi!

AJANSSSPOR HABER

Süper Lig’in 12. haftasında Fenerbahçe, Olimpiyat Stadı’nda İstanbulspor’a konuk oldu. Alandan Mitchy Batshuayi’nin 3, İrfan Can Kahveci, ve Enner Valencia’nın golüyle 5-2 galip ayrılan sarı lacivertliler puanını 26’ya çıkardı ve liderliğini sürdürdü. Spor müellifleri üst üste 4. maçını kazanan Fenerbahçe’yi şöyle kıymetlendirdi…

Mehmet Demirkol: Rakibe nefes aldırmamak övgüyü hak ediyor

Mehmet Demirkol (Fanatik): Fenerbahçe yeniden bir İstanbul grubu karşısında savunma kodlarından bir müddet de olsa uzaklaştı. Ümraniye ve Karagümrük’ten sonra dün 2. yarıda kadro uzunluğunu ayarlamak konusunda vakit zaman zorluk çektiler.Jesus bunu seyretmedi. Crespo oyun girdi ve o baskı/savunma kodları çabucak hatırlandı. Birinci 45 dakika boyunca güzel işleyen oyun bu kere bir üst düzeye çıktı. Perşembe Rennes maçından 2 gün sonra, skor 3-2’ye gelmesine karşın hiç kaygı duymadan vites artırabilmek ve rakibe nefes aldırmamak da övgüyü hak ediyor.

Uğur Meleke:  Fenerbahçe ve Napoli birbirine benziyor

Uğur Meleke (Hürriyet): Futbol artık çizgiler ortası boşlukları bulmakla ilgili bir bahis değil. Zira herkes hakikat duruyor, bütüncül hareket ediyor, kısa uzaklıkta oynuyor ve kimse bloklar ortası kolay boşluk bırakmıyor. “Futbol artık oyuncular ortasında boşluk bulmakla ilgili” diyor Spalletti. Oyuncular ortası boşluk bulabilmek için de bir rakibinizi manipüle etmeli, alanını terk etmeye zorlamalısınız. Jesus’un Fenerbahçe’sinin sırrı da Spalletti’nin Napoli’siyle misal. Geride pasla da, önde hamle presle de bir-iki rakibi manipüle ediyor ve alanını terk etmesini-hata yapmasını sağlıyorlar. Dün de durumları ve golleri bu türlü buldular.

Şansal Büyüka: Fenerbahçe tadıyla değil ismiyle kazandı

Şansal Büyüka (Milliyet): Jesus maçtan evvel “antrenman yapacak vakit bile bulamıyoruz“ dedi… Doğru… Fenerbahçe‘nin oyuna başlangıcından bu yorgunluk aslında belirli oldu… Kolay değil, Temmuz’dan beri sabah – akşam maç oynuyorlar… Fenerbahçe iki golcüyle oynayacaksa biri Batshuayi, başkası Valencia olur… Fenerbahçe‘de kaç maçtır Szalai çok makus oynuyor… Ölümcül bir kusur yapacağı belliydi… Fenerbahçe‘nin tadıyla değil, bu sefer ismiyle kazandığı bir maç oldu… Esasen ismi bile yetti, maçı beşledi… Buna karşın; Fenerbahçe‘nin önemli manada dinlenmeye gereksinimi var…

Ömer Üründül: Çizgi savunma büyük iş açacak üzere gözüküyor

Ömer Üründül (Sabah): Bu defans bloğunu çizgi halinde öne çıkarma yanlışı bir gün başa önemli iş açacak üzere gözüküyor. Ferdi’yi dün dikkatle izledim. Kuvvetli, disiplinli fakat ofansif teşebbüslerin sonunu güzel getiremiyor. Joao Pedro bir türlü Cagliari’deki form seviyesine ulaşamıyor. İstanbulspor’un kapasitesi sonlu genç takımının Muhteşem Lig’e çıkması çok büyük bir başarıydı. Lakin bu takım Üstün Lig için çok yetersiz. Yalnızca yeterli niyetli çaba yetmez.

Gürcan Bilgiç: Ustalar gereğini yaptı

Gürcan Bilgiç (Sabah): Bu sefer istekli önde baskı yahut amansız orta saha presinden bahsetmeden yorumlayacağız Fenerbahçe’yi… Ustalarını devreye sokarak sorunları çabuk çözdü. Ve yeniden klasik “sakarlıklarını” göstererek de golleri yedi. Beş gollü, görkemli bir galibiyet Fenerbahçe ismine. Ancak geçmiş maçların yorgunluğunu- yıpranmasını da en çok hissettiği 90 dakikaydı. Dediğimiz üzere, ustalar üzerlerine düşenleri yaptılar, Fenerbahçe ismine rahat bir galibiyeti puan cetveline yazdırdılar.

Serkan Akcan: Jesus her futbolcuyu parlatıyor

Serkan Akcan (Fanatik): Jesus futbolcularına büyülü bir terapi tekniğiyle dokunuyormuş üzere her maç yeni bir ismin yıldızı parlıyor. Dönem başından bu yana maçların senaryoları genelde misal ilerlese de aktörler daima değişiyor. Rennes karşısında Zajc’ın dönüşüne şaşırmaya bile vakit bulamadan dün gece İstanbulspor’a karşı Batshuayi’nin hat-trick’i göz kamaştırıcıydı. Jesus’un dokunduğu her futbolcunun yıldız ışığı yine parlıyor.

Faik Çetiner: Fatih Tekke dersini çalışmamış

Faik Çetiner (Fanatik): Maçtan evvel ‘Favori Fenerbahçe’ demiştik, yanılmadık. Esasen maçı dışarıdan bir göz izlese İstanbulspor’un Muhteşem Lig grubu olduğuna inanmaz. Teknik yöneticileri değişen ekipler birinci maçlarında motive olur diye düşünmüştük, yanıldık. Fatih Tekke’nin de dersini çalışmadığını gördük. Bir kadro her hamlede ofsayta düşer mi? Maça 4’lü savunma başlayan Fenerbahçe rakibin ofansif futbola yatkın olmayışından, iki kenar beki Ferdi ve Osayi’yi daha çok hamlede kullandı.

Ercan İnanç: Gerektiği kadar oynadı

Ercan İnanç (Milliyet): Maçı “aktif dinlenme” ile kazandı Fenerbahçe!Çünkü üç günde bir maç oynuyordu ve yorgundu. Alternatifi olmadığından Fenerbahçe’nin en yorgunu Szalai’nin konsantrasyon kaybıyla ikinci yarı başında İstanbulsporlu Topalli’ye asist yapması, akabinde yeniden Topalli’yi kaçırıp iki golün de kahramanı olması bunun ispatıydı. Tekrar de de kalite manasında asimetrik bir gayret vardı Atatürk Stadı’nda. Ayrıyeten Fenerbahçe’nin oynamadığı kartları da cebindeydi. Gerektiği kadar, gerektiği üzere oynamak bu türlü bir şey olsa gerek!