Spor müelliflerinin Dinamo Kiev – Fenerbahçe maçı değerlendirmeleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Fenerbahçe, yeni teknik yöneticisi Jorge Jesus idaresindeki birinci resmi maçında Şampiyonlar Ligi 2. Ön Eleme Çeşidi birinci maçında Dinamo Kiev ile golsüz berabere kalarak alanında oynayacağı rövanş maçı öncesi avantaj sağladı. Spor müelliflerinin kritik müsabakayla ilgili görüşleri ise şöyle:

Tayfun Bayındır: “Ayarları bozulmuş”

Yepyeni Fenerbahçe’nin birinci imtihanı bir oldukça soru işareti ile dolu. Deplasmandan gol yemeden dönmek elbette kıymetli. Çok koşan rakibe az konum vermek, tesirli savunma yapmak da değerli ancak asıl değerlisi üretmek!… O ne yazık ki yoktu Fenerbahçe’de. Yeni hoca, yeni oyuncular, yeni bir sistem, değişen alışkanlıklar ve yine büyük bir gaye doğal olarak Fenerbahçe’nin ayarını bozmuş. Biten dönemin tıkır tıkır işleyen çarkları güya paslanmış. Önemli bir revizyona gereksinimi olduğu bir gerçek…

Önde baskıda çok fazla bir sorun gözükmüyor. Jesus’un ana planının bu olduğunu da çok net. Vakit geçtikçe ve oyuncular birbirlerini tanıyıp yapıya alıştıkça elbette bu baskı daha verimli, daha uzun müddetli olacaktır. Lakin dün vakit zaman tesirli yapılan bu önde baskı Fenerbahçe’nin net olarak merkez santrfora gereksinimi olduğunu gösterdi. Bu oyuncu ne dünkü takımda var ne de transfer edilmesi beklenen oyuncular içinde var.

“Santrfor gerekiyor”

Önde baskıda çok fazla bir sorun gözükmüyor. Jesus’un ana planının bu olduğunu da çok net. Vakit geçtikçe ve oyuncular birbirlerini tanıyıp yapıya alıştıkça elbette bu baskı daha verimli, daha uzun müddetli olacaktır. Lakin dün vakit zaman tesirli yapılan bu önde baskı Fenerbahçe’nin net olarak merkez santrfora muhtaçlığı olduğunu gösterdi. Bu oyuncu ne dünkü takımda var ne de transfer edilmesi olası oyuncular içinde var. (Milliyet)

Ömer Üründül: Savunma s.o.s veriyor

Fenerbahçeli futbolcularda dün gece oyun disiplini ve kazanma dileği vardı lakin evvelden iddia ettiğim üzere 90 dakika kopuk kopuk bir futbol sergilediler. Bunun çok kıymetli bir nedeni vardı. Joshua King ve Arao ekibe yeni katıldılar. Arkadaşlarıyla birlikte hiç maç oynamadılar, tanımıyorlar. Bu durumda iki oyuncu birden birinci 11’de başlıyor. Buna ilaveten 45. dakikadan sonra toplam 5 oyuncu değişikliği yapıldı. Bu ortam günümüz futbolunun gerçekleriyle bağdaşmıyor.

Dün çok değerli bir rakibin gol durumunu muvaffakiyetle önlemesine karşın Szalai’yi düzgün görmedim. Stoperde bir S.O.S. durumu mevcut. İçinde bulundukları kurallar münasebetiyle büyük kasvet yaşayan Dinamo Kiev tekrar de oturmuş sistemiyle ayakta kaldı. Bu da bir sistemin futbolda ne kadar kıymetli olduğunu gösterdi. (Sabah)

Uğur Meleke: Bu eşleşme 180 dakikada bitmeyebilir

Jorge Jesus şu anda Muhteşem Lig’in hem baş kağıdı, hem de mesleksel öykü açısından en deneyimlisi. Mircea Lucescu da Avrupa’nın top 15 liginin en yaşlı teknik adamı. Doğu Avrupa’nın Alex Ferguson’ı diyorlar ona Ukrayna’da. Bu düzeylerde inanılmaz tecrübeli iki teknik adamın müsabakasının bir taktik savaşa, adeta bir satranç karşılaşmasına dönmesi olağan. Bu taktik savaşın birinci ayağı dün Lodz’daydı. İkinci ayak 6 gün sonra Kadıköy’de. İki hoca da o kadar ihtimamlı ve o kadar denetimliler ki, bu eşleşmenin sonucunun 180 dakikanın son anına kadar belirli olmaması, hatta daha da ötesine uzaması mümkün.

Makine nizamındaki bu Kiev grubuna karşı Fenerbahçe, Lodz’da âlâ bir imtihan verdi. Jesus beklendiği üzere 4-4-2 ile başladı, çoğunlukla önde baskı stratejisini tercih etti, bu baskı sonucuyla birkaç değerli konum da yaratıldı. Szalai, Samuel ve Ferdi, Premier Lig standartlarında oynadılar. Tekrar çok güzeldiler. Beklenenin tersine yeni transfer Arao geriye yaslanarak oyun kurdu, İsmail ikiliden öne çıkan taraftı. (Hürriyet)

Mehmet Demirkol: Başlangıçta yeterli noktada

Fenerbahçe’nin hamlede kalabalık olmasını sağlayan yapı Dinamo Kiev’in süratli çıkma teşebbüslerinde bir probleme da yol açtı. Orta saha merkezindeki ikilinin vakit zaman yer paylaşımında zorluk çekmesi Kiev’in süratli çıkışlarında geniş alanlar bulmasına yol açtı. Bunun temel iki sebebi var: Önde doğal olarak pas otomatiğini istenen düzeye çıkaramamış olmak, bu kalabalığın meyvesini vermedi.. Ve bu oyunun istenen yırtıcılıkta olmasını şimdilik engelledi. Birebir vakitte atak ikilisinin orta alana dönüşmekte zahmet çekmesi…

Bu da bilhassa 2 bekin uygun oyuna düzgün girişlerine karşın bilhassa İrfan’ın boşlukta kalmasına yol açtı. Bunlar beklenebilecek eksiklikler. Geçen yıl Zajc ve Crespo ile burayı oturtmuşken, bunu merkezi öndeki pivotla birlikte değiştirince bu durum doğal. Ayrıyeten savunma merkezinde Kim’in olmayışı da misal bir eksiklik yaratıyor. Bunlara karşın topa daha fazla sahip olmak, Rossi ile Osayi’yi uygun kullanmak artılar. Evvel Tisserand sonra Lincoln’le iki taraftan de orta sahayı güçlendirmek isteği mantıklı. Lakin şunu söylemeden geçemeyeceğim. Hala önde bu rotasyonun en kullanışlı oyuncusu Serdar Dursun.

Arda’yla birlikte oyuna girince Kiev savunması için denetim edilmesi sıkıntı bir alan paylaşımı ve kullanımı ortaya çıktı. Özetle: Başlangıç basamağında grup düzgün bir noktada. Oyun otomatiğini oluşturmak için vakte muhtaçlık var. Bu basamakta Şampiyonlar Ligi’ne iştirak talihi yakalamak kolay değil. Daima sil baştan yapmanın doğal dezavantajı da bu. (Fanatik)

Cem Dizdar: Kazanmak İstediğini gösterdi

Özletiyor bu oyun kendini! Taraftarı olduğumuz kadronun duygusu öteki ancak bir oyun olarak futbol grup fark etmeksizin apayrı… Dün akşam Fenerbahçe, birinci 20 dakikadaki önde baskısı dinene kadar bilhassa sol koridordan pek olumlu çalıştı. Ferdi dayanaklı Rossi hamleleri vaatkârdı. 20-30 ortası Dinamo Kiev biraz görünür üzere olduysa da Fenerbahçe yine maça el koymayı bildi ve üst üste heyecan verici konumlar buldu. Gerek vakit zaman defans içine girip oyun kurulumunda gerekse öne atılımlarda, Arao anahtar oyuncu rolündeydi. Hâl bu türlü olunca kenarlardan Ferdi ile Osayi orta alandan da İrfan ile İsmail birinci devre boyunca maçın en görünenleri oldu.

İkinci devreye Serdar/Tisserand değişikliğiyle başlayan Jesus artta ayağı görece daha güzel bir stoperi oyuna göndererek orta alanda Arao/İsmail/İrfan üçlüsünü daha verimli hale getirmek istedi. Lakin bu nizamdan randıman alınamayınca Lincoln ile Bruma’yı oyuna atıp marifet faktörünü öne koyan oyuna döndü. Ve nihayet maçı kazanmayı istediğini gösteren Arda/Serdar değişikliği… Kısaca Fenerbahçe maçı kazanmak için yapılması gerekenleri yaptıysa da mümkün olmadı. Lakin oynanan oyun, maçın lehine işleyen temposu, oyuncu değişikliklerinin getirdiği seçeneklerle oluşan fırsatlar gösterdi ki, bu Fenerbahçe çeşidi İstanbul’da geçer. (Fanatik)

Engin Verel: Bir değişiklik yoktu

Savaş görmemiş bir Dinamo Kiev’le oynamak öteki, savaş görenle oynamak öbür… Taktiksel manada savunma çizgisinde değerli bir değişiklik yoktu. Samuel ve Ferdi, 60-70 metrelik alanı hem ofansif hem de defansif açıdan kullanmaya çalıştı. Arao ön libero üzere gözükse de stoperler açıldığında geride kademeye giriyordu. Lider Ali Koç, ortaya futbolcu bakacağına biraz defansa tartı verse kötü olmaz. Bu kadar transfer yapılmışken oyunu çevirmesi için tekrar Arda sokuldu. Arda’nın kulübede olmasının yarar sağladığı tek yer var: Rakipler… Her şeye karşın dün makus bir skor alınmadı. Rövanşta olağan kurallarda Fenerbahçe’nin bu tipi geçmesi gerekiyor. (Akşam)

Erman Özgür: Jesus’un zamanlamaları İyi

Fenerbahçe müsabakanın birinci yarısında hem oyun olarak rakibinden üstün hem de gole yakın olan taraftı. Orta sahanın yeni ikilisi İsmail Yüksek-Arao, geçtiğimiz dönemin sonunu çok başarılı bitiren Zajc- Crespo ikilisini neden kulübeye göndermişler net bir formda performansları ile gösterdiler. Hem toplu hem topsuz oyunda çok başarılı bir birinci yarı oynadılar. Atakta ise Rossi’nin servisleri, çok istekli olmalarına karşın Valencia ve İrfan’ın şutunda golü biraz da şanssız biçimde engelleyen King’in berbat tercihlerine kurban gitti. Fenerbahçe’nin birinci yarıda göze çarpan eksikleri gol ve Serdar Yüce’nin vakit zaman rakip forvetlere uzak kalışı ile geri koşulardı.

İkinci yarıya Fenerbahçe Serdar Aziz- Tisserand değişikliği ile fakat daha düşük tempo ile geldi. Kiev’in net konumlara dönüşmese de baskılı oyunu 60’tan sonra Jesus’u evvel Lincoln-Bruma, sonrasında ise Arda Güler -Serdar dursun değişikliklerine zorladı. Lige hazır göründü Bu değişikliklerde en değerli ayrıntı Jesus’un zamanlamalarının çok gerçek oluşu ve Fenerbahçe’nin oyunu tekrar dengelemesiydi. Konum sayısının daha az olduğu bu devre rakibin oyun sertliğine karşılık verildi ve Polonya’dan beraberlikle dönüldü. Maçın güzelleri Ferdi, Samuel, İsmail, Arao ve Rossi’ydi. Fenerbahçe skordan ya da tipten bağımsız olarak lige hazır bir imaj verdi. Bu ortada değinmeden geçmek haksızlık olabilir, maçın İsveç’li hakemi kusursuz 90 dakika çıkardı.

Ahmet Çakar: Fenerbahçe’yi beğenmedim 

Skor güzel lakin Fenerbahçe’yi hiç beğenmedim. İsmail Kartal’lı F.Bahçe’den katiyetle daha düzgün değiller hatta baskı ve istek manasında daha berbatlar. Dua etsinler Dinamo Kiev eski Dinamo Kiev değil. Yılların Kiev’i çok farklı gruptu. Tahminen savaş ya da oyuncu kaybı nedeniyle Kiev sıradan bir Muhteşem Lig grubu görünümünde. Fenerbahçe’de dün gece görmediğimiz bir tek Joao Pedro var. Ancak ne Jorge Jesus, ne Bruma, ne de Lincoln, F.Bahçe’yi kaldırmış indirmiş değiller. Maça baktığımızda her iki grubun da konum vermediği ya da konum bulamadığı bir uğraş oldu. Fenerbahçe’nin bana nazaran o denli güzel bir golcüye gereksinimi var ki bu Pedro olur mu, olmaz mı bilmiyorum ancak bal yapmayan arı üzere. Sağdan geliyorlar, soldan geliyorlar lakin üretemiyorlar. (Sabah)