Yüzlerce kişiyi organ nakliyle kurtardı, kendisi organ beklerken hayata veda etti

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Vefat edenlerin yakınlarını organ bağışına Kuranı Kerim’deki Maide Müddeti’nin 32.ayetiyle ikna eden Op. Dr. Timur Didinen’in 300’ün üzerinde organ nakli yaptığı öğrenildi. 64 yaşında hayata veda eden, misyon yaptığı hastaneden gözyaşları ile uğurlanan Timur Didinen’in mesai arkadaşlarına “Ben asla organ nakli için öncelik talep etmiyorum. Öteki hastalar üzere sıramı bekleyeceğim” dediği ortaya çıktı. Rekortmen tabip böbrek beklerken hayatını kaybetti

3 yıl evvel şeker hastalığına bağlı olarak böbrek yetmezliği yaşayan Operatör Hekim Timur Didinen 3 yıl evvel girdiği böbrek nakil kuyruğunda kendisine uygun bir böbreğin bulunmasını beklerken, hayatını kaybetti. Organ koordinatörlüğü vazifesinde iken 300’den fazla hastaya uygun böbrek bulup sıhhatine kavuşturan 2 çocuk babası rekortmen tabibin hayata vedası, ailesinin yanı sıra, sevenleri, hastaları ve mesai arkadaşlarını yasa boğdu.

Hastanede merasim yapıldı

40 yıllık doktorluk hayatını 2021 yılının mart ayında noktalayan Didinen, için 23 yıl çalıştığı Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde merasim düzenlendi. Merasime eşi Nilgün Didinen, ikiz oğulları Serhan ve Turhan ile akrabaları, meslektaşları ve mesai arkadaşları katıldı. Düzenlenen merasimin akabinde Arifan Camii’nde cenaze namazı kılınan Didinen’in naaşı Hasköy Mezarlığı’nda toprağa verildi.

“300’ün üzerinde organ nakline vesile oldu”

Organ Nakli Bursa Bölge Uyum Merkez Sorumlusu Dr. Yavuz Selim Çınar, “Timur Beyefendi ile 10 yılı aşkın müddet organ nakli alanında birlikte çalıştık. Sahiden 10 yılı aşkın müddettir yüzlerce insanın hayata tutunmasına vesile olmuş birisidir. Yüzlerce insan derken, mübalağa etmiyorum. Yaklaşık 300’ün üzerinde organ nakline vesile olmuş, onların hayata tutunmasına sebep olmuş bir meslek büyüğümüzdür. Nitekim organ naklinde muvaffakiyetleri tartışılmaz bir insandır. Organ nakli alanında ismini altın harflerle Türkiye’deki sağlık tarihine yazdıracak birisidir. Türkiye’nin en başarılı koordinatörlerinden bir tanesiydi. Tekraren Sağlık Bakanlığı, Vilayet Sağlık Müdürlüğü’nden mükafatlar aldı. Yıllarca Çekirge Devlete Hastanesi’nde birçok beşere umut oldu” dedi.

“Kadavra sırasında beklemeyi tercih etti”

Op. Dr. Timur Didinen’in bir müddettir diyabet ile gayret ettiğini ve organ beklediğini anlatan Dr. Çınar, “Son 3 yıldır aslında hastalığı ağırlaştı’ diyebiliriz. 2 yıldır diyaliz tedavisi görüyordu. 2 yıldır kendisi organ bekleme listesindeydi. Canlı nakil talep etmedi, kadavradan bekleme sırasında beklemek istediğini söyledi. Onunla birlikte birçok organ nakli yaptık fakat ne yazık ki kendisine uygun organ çıkmadı. Keşke ona uygun organ bulunabilseydi. Kendisi organ bulunacağına inanıyordu. Bulduğumuz birkaç organ kendisine uymadı. Çok uygun bir insan, yeterli bir doktor, uygun bir arkadaş, uygun bir dosttu. Çok üzgünüz, yakınlarına sabırlar diliyorum. Kendisi organ naklinde bizlere daima örnek oldu. Birçok kongrelerde onu dinledik. Hastalarla irtibatı çok farklıydı. Onu kendimize örnek aldık” diye konuştu.

“Organ veren bireyler kendisine teşekkür ederdi”

Çekirge Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Tamara Uzun Bal da, Dr. Timur Didinen ile 20 yıldır mesai arkadaşı olduklarını anlatarak, “Organ bağışından evvel genel cerrahi de bir arada çalışmaya başladık. Daha sonra ağır bakım sürecinde yollarımız kesişti. Timur beyin bu işe girmesi büsbütün gönüllüydü. Organ için bir aile görüşme yaparken, görüşmeye geldi ve bu işi yapacağını söyledi. Çok severek çalıştı, acılı ailelerle görüştükleri vakit bile kendisine teşekkür ederek ayrıldılar. Organ bağışlamanın huzuru ile yanımızdan ayrıldılar. Timur Beyefendi, çok sevilen, danışılan, insanların akıl hocasıydı, herkesin Timur Ağabeyiydi” ifadelerini kullandı.

“Organ nakli için hastaların konutuna bile giderdi”

Bir anısını paylaşan Tamara Uzun Bal, “Onun söz dağarcığında ‘İkna’ yoktu. O bilgilendirme kederi. Âlâ bilgilendirme ve âlâ anlatmanın sonucu olarak vefat eden kişinin yakını organ naklini kabul ederdi. Şahıslara hakikat, dürüst, net bilgi vermeyi savunurdu. İkna sözünü her lisana getirdiğimizde; hiç sevmezdi. Bu iş gönül, bağış işi kederi. Beşerlerle o sinerjiyi yakalardı. Onun babacan bir yanı vardı. Bunun için farklı efor sarf etmezdi. Samimi ve dürüst olurdu. Organ bağışlasa da bağışlamasa da ailelerle irtibatını canlı tutardı. Hatta bir gün vefat eden kişinin eşi gelememişti. Demirtaş Mahallesi’ne o ailenin meskenine gidip organ bağışı için konuşmuşluğu var. Bu işe gönül vermişti” dedi.

Bursa Vilayet Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz da, ıstıraplarına lisana getirerek, “Uzun yıllar bu hastaneye hizmet vermiş. Yalnızca branşında değil, organ nakli konusunda birçok beşere katkı sunmuş bir ağabeyimiz. Kendi misyonunu tamamladı. Bizden helallik istiyor. Bende öncelikle ailesine, mesai arkadaşlarına, topluluğumuza, sevenlerine baş sıhhati diliyorum. Allah rahmet eylesin” diye konuştu.

Dua edilmesinin akabinde cenaze Arifan Mescidi’nde kılınan namazın akabinde Hasköy Mezarlığı’na götürüldü

Maide Müddeti ile ikna ediyordu

Operatör Hekim Timur Didinen, Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde 8 yıl evvel 10 ayda beyin vefatı gerçekleşen 19 hastadan 10’unun ailesini organ bağışına ikna ederek parmak ısırtan bir muvaffakiyete imza atmıştı. Muvaffakiyetin gerisindeki sır ise hastane işçisinin ihtimamlı çalışmasıyla birlikte Maide Suresi’nin muazzam sentezi idi. Hastane bu sayede, Türkiye’de hastaneler ortası kadavradan organ bağışı listesinin doruğunda yer almıştı. O yıl içerisinde beyin mevti gerçekleşen 10 kişinin ailesini organ bağışına ikna ederek yaklaşık 40 kişiyi hayata döndürdüklerini belirten Çekirge Devlet Hastanesi eski Organ Koordinatörü Op. Dr. Timur Didinen, muvaffakiyetlerinin gerisinde Maide Suresi’nin 32. ayeti olduğunu belirtince bir anda tüm dikkatleri üzerine çekmişti.

Hastane çalışanının hasta yakınlarını ikna sürecinde en çok “Dinen sakıncası var mı? Beden bütünlüğünü bozacak mısınız? Aldığınız organlar kimlere gidecek?” üzere sorularla karşılaştığını anlatan Didinen hastane işçisinin en büyük yardımcısının ise Maide Suresi’nin 32. ayeti olduğunu belirterek hassasiyeti yüksek pek çok aileyi Maide Suresi’nin 32. ayetini hatırlatarak organ bağışına ikna ettiklerini anlatmıştı.

Didinen şu biçimde konuşmuştu: “O ayet der ki: ‘Kim bir insanı, bir can karşılığı yahut yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o güya bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini hayatını kurtarmak suretiyle yaşatırsa güya bütün insanları yaşatmıştır.’ Bu ayeti aktarıyoruz hasta yakınlarına. Akabinde da bağışlanacak organların öteki insanlara hayat vereceğini, bu yüzden organ operasyonlarını manevi bir ruhla yaptığımızı söylüyoruz.”