Sinsice ilerliyor! Çocuklarda bu ağrılara dikkat, kemik tümörü…

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Kemik dokusunun olağandışı bir biçimde büyümesi sonucunda oluşan kemik tümörü, güzel ve berbat huylu olmak üzere ikiye ayrılıyor. Yeterli huylu kemik tümörleri vakitle büyüyen bir şişlikle kendini gösteriyor. Bazen de rastlantısal olarak radyografi çekildiğinde bu tümöre rastlanıyor. Makûs huylu kemik tümörlerinde hastanın ağrı şikâyetinin olduğuna dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Kısım Lideri Prof. Dr. İbrahim Azboy, “Çocuklarda gece ağrıları aileyi şüphelendirmeli. Büyüyen kitle değerli. Biz kemik tümörlerini primer ve metastatik kemik tümörleri olarak ikiye ayırıyoruz. Diğer organlardan kemiğe sıçrayan tümörlere metastatik tümörler diyoruz. Bu tümörle çok sık karşılaşıyoruz. Bilhassa ileri yaş hastalarda prostat, akciğer, böbrek ve göğüs kanserinden sonra metastatik kemik tümörlerini sıkça görüyoruz” dedi.

ERKEK ÇOCUKLARDA DAHA SIK RASTLANIYOR

Kendini ağrıyla gösteren metastatik kemik tümörleri bazen de kemiklerin kolaylıkla kırılmasına yol açabiliyor. Bu kırıkları patolojik kırık olarak tanımladıklarını söyleyen Prof. Dr. İbrahim Azboy, “Hasta patolojik kırıkla başvurduğunda biz hastanın ana tümörünü araştırıp buluyoruz. Ana tümörün tipini belirliyoruz. Gerekli tedavi planı medikal onkoloji, hematoloji ya da nükleer tıp tarafından planlanıyor. Ortopedik cerrah olarak bizler, patolojik kırıkların tedavisini yapıyoruz” diye konuştu. Primer makus kemik tümörlerinin ise kemiğin kendisinden kaynaklanan tümörler olduğunu aktaran İbrahim Azboy, bu tümörlere bilhassa 10-25 ortasındaki genç yaş kümesinde rastladıklarının altını çizdi. Bu tümörlerde ağrı olduğunu ve bir ortopedi uzmanına muayene olmak gerektiğine değinen İbrahim Azboy, “Kötü huylu tümörler ortasında en çok osteosarkomu görüyoruz. Diz etrafında sık gördüğümüz bu tümöre, erkek çocuklarında daha sık rastlıyoruz. Osteosarkom tanısı biyopsi ile koyuluyor. Tümörlü bölgeden doku alıp bunu patoloji uzmanlarımız değerlendirdikten sonra teşhisi konuluyor” bilgilerini paylaştı.

‘MULTİDİSİPLİNER BİR TEDAVİ GEREKİYOR’

Hastaya tümörün tipine nazaran kemoterapi, gerekirse kimi durumlarda radyoterapi uygulanıyor. Tümör hacmi küçültüldükten sonra cerrahi tedaviye geçiliyor. Cerrahi tedavide tümör dokusunu, etrafındaki sağlıklı dokuya ulaşana kadar çıkarttıklarını söyleyen İbrahim Azboy, “Eklem hasar görmemişse çıkardığımız kemik parçayı sıvı nitrojende steril hale getirip tekrar kullanabiliyoruz. Gerekirse hastanın sağlam bacağından damarlı bir kemiği alıp bu bölgeye transfer ederek, bu bölgeyi sağlamlaştırıp implantla destekliyoruz. Lakin tümör, eklemin içine de ulaşmışsa eklemi korumak mümkün olmuyor. Bu durumda eklemi çıkarıp yerine protez yerleştiriyoruz” dedi. Tümörlerin tedavisinin multidisipliner bir tedavi gerektirdiğine dikkat çeken İbrahim Azboy, kesinlikle tecrübeli bir ortopedist, onkoloji, patoloji, nükleer tıp, kardiyovasküler cerrahi ve plastik cerrahi uzmanlarının birlikte olduğu tümör kurulu marifetiyle hastanın tedavisinin düzenlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

‘UZUN VE MEŞAKKATLİ BİR SÜREÇ’

Tedavi sürecinin uzun ve meşakkatli olduğunu, kemik tümörleri konusunda hassas olmanın ve teşhiste gecikmemenin değerine vurgu yapan İbrahim Azboy, bir an evvel hastalığın isminin koyulup tedavisine vakit kaybetmeden başlanması ve cerrahilerinin vaktinde yapılması gerektiğini söyledi. Azboy, “Kemik tümörleri bilhassa agresif olanlar bedenin öbür bölgelerine yayılabiliyorlar. Metastaz tedavilerinde son yıllarda çok önemli ilerleme kaydedildi. Yeni jenerasyon kanser ilaçları metastaz tedavisinde çok tesirli oluyor. Makûs huylu tümörlerin nedenlerine baktığımızda, birçoklarında genetik bir yatkınlık durumu görüyoruz. Burada değerli olan şüphelenmek.  Bilhassa çocuklarda gece ağrısı, yaşlılarda ise sırt ve kalça ağrısına dikkat etmek gerekiyor. Belirtiler tespit edildiğinde gerekli radyolojik tetkikleri yapıp vakit kaybetmeden tecrübeli bir ortopedi uzmanına başvurarak, donanımlı bir hastanede tedaviye başlamak çok değerli. Özetle kemik tümörlerinde tedavinin anahtarı kuşku durumunda süratli teşhis, tesirli ve gerçek tedavi formüllerini vakit kaybetmeden uygulamak” görüşünü paylaştı.

‘BÜYÜME AĞRISI DEYİP GEÇMEYİN’

Kemik tümörlerinin her yaşta görüldüğünü, primer düzgün huylu ve makus huylu kemik tümörlerine sıklıkla 10-30 yaş ortasındaki gençlerde rastlandığını söyleyen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ufuk Aydınlı da, “Çocuklardaki ana sorun onların tabir ettiği, devamlılık gösteren ağrıların çoğunlukla büyüme ağrısı olarak yorumlanmasından kaynaklanıyor. Çocuklar ağrı tanımlıyorsa ve bu ağrı bir günden fazla devamlılık arz ediyor, istirahat halinde hissediliyor ve gece uykudan uyandırır hale geliyorsa kesinlikle ciddiyetle incelenmeli. Bunun dışında şişlikler önemsenmeli ve kesinlikle doktora danışılmalı” bilgilerini verdi.

Kemik tümörlerinin neden oluştuğunun bilinmediğini tabir eden Prof. Dr. Ufuk Aydınlı, “Bazı genetik hastalıklarda kemik tümörü oluşma riski daha fazladır. Primer kemik tümörleri daha evvelden var olan paget hastalığı, göz kanserleri, TP53 gen varlığı kemik tümörlerinin gelişimi açısından önemli risk faktörleridir” diyerek kelamlarını noktaladı.